
AĞRIYA MOTOR ADAPTASYON İÇİN YENİ TEORİ
Ağrı hareket değişikliklerine yol açan koruyucu bir mekanizmadır. Ağrıya eşlik eden motor
adaptasyonları açıklamak için 2 teori ortaya atılmıştır.
Bunlar kısır döngü ve ağrıya adaptasyon teorileridir.
Kısır döngü teorisi
Ağrı durumunda kas aktivitesi stereotipik bir şekilde artar. Kas aktivitesini sürekli olması
iskemiye ve ağrı üreten aljezik(ağrılı) ajanların birikmesine yol açar. Artan aktivitenin altında
yatan mekanizma, grup III ve IV afferentlerden (nosiseptif kas afferentleri) gama motor
nöronlarına (kas kasılmasını sağlayan alt motor) girdi sağlayarak kas iğciklerinin duyarlılığını
arttırmasıdır.


Ağrı adaptasyon teorisi
Lund ve ark. istemli çabalar sırasında ağrılı hareket üreten kasların aktivitesinin azaldığını,
buna karşılık antagonist(karşıt) kasların aktivitesinin arttığını öne sürmüşlerdir. Bu
adaptasyon, ağrılı hareketin genliğini ve hızını düşürerek kas tarafından üretilen kuvveti
azaltır. Birçok veri bu teoriyi desteklemektedir. İnsanlara deneysel olarak verilen kas ağrısı,
maksimum kuvveti azaltır. Örneğin Bir çene kasına ağrı verildiğinde, çene hareketinin hızı ve
genliği azalır. Ek olarak ağrı elektromiyografik aktivitesini (EMG) değiştirebilir.
-Dinamik bacak hareketleri sırasında kas ağrısı, agonist(aynı) kas EMG’sini azaltmış
ve antagonist(karşıt) kas EMG'sini arttırmıştır.
Yukardaki teoriler için bazı çelişkiler vardır.
Mevcut teorilerle ilgili sorunlar
1. Ağrı, motor yolun uyarılabilirliği üzerinde tek tip bir etkiye sahip değildir.
Kısır döngü teorisi açısından, ağrı sırasında artan kas aktivitesi ve kas iğciği
duyarlılığına rağmen, birçok gözlem bu teori ile tutarsızdır. Örneğin sıçanlarda
temporomandibular eklem içine glutamat enjeksiyonu yapıldığında çeneyi kapatan
(masseter) ve açan (digastrik) kasların EMG aktivitesinde uzun süreli bir artışa neden
olmuştur. Ancak insanlarda verilen ağrı kas aktivitesini artırabilir, azaltabilir veya
değiştirmeyebilir. Ayrıca kas aktivasyonundaki değişiklikler kas iğciğindeki etkilerle
açıklanamaz. Çünkü çene açan kasların aktivitesi, kas iğciklerinin olmamasına rağmen
ağrı ile değişir. Bu veriler kısır döngü teorisinin tahminlerinin genellenebilirliği ile
çelişmektedir.
Ağrı adaptasyon teorisi açısından, ağrı sırasında motor korteksten motor
nörona giden motor yol boyunca uyarıla bilirlik ölçüleri değişkendir. Örneğin biceps
brachii kas ağrısının, antagonist kaslar üzerindeki etkilerine zıt olarak, motor
nöronların fleksör ve ekstansör kaslara gitmesini kolaylaştırdığı gösterilmiştir

Özetle, kortikomotor yol boyunca uyarılabilirlik verileri, ağrının kaynağı olan veya ağrılı
bir hareket üreten kasların tek tip inhibisyonu (ağrı adaptasyonu) veya kolaylaştırılması (kısır
döngü) olacağına dair mevcut modellerin tahminlerini desteklememektedir. Tepkiler, kaslar
ve görevler arasında farklılık gösterir.
2. Ağrı sırasında motor kontroldeki değişiklikler her zaman stereotipik değildir.
Kasların davranışındaki değişiklikler bireye ve göreve özgüdür. Bu durum en çok kas
sisteminin güçlendiği gövde gibi karmaşık sistemlerde yaygındır. Teoriler, ağrıda gövdenin
bazı derin kaslarının (transversus abdominis ve multifidus) azalmış veya gecikmiş
aktivitesini açıklamaz.

Bu kaslar omurga hareketinin kontrolüne katkıda bulunduğundan, kısır döngü teorisi
ağrılı bir omurgayı sabitlemek için aktivitelerinin artacağını öngörebilir fakat bu
klinikte gözlemlenen azaltılmış aktivitenin tersidir.
3. Mevcut teoriler, tüm hareket sınıflarındaki değişiklikleri hesaba katmaz.
Ağrı adaptasyon teorisi, yalnızca istemli hareketlerle ilgili tahminlerde bulunur ve
postüral kontrol gibi diğer otomatik işlevlerdeki değişiklikleri göz ardı eder. Örneğin vücuttaki
bozulmanın üstesinden gelmek için kol hareketinden önce postüral ayarlamalar yapılır.
(Kol fleksiyonundan kaynaklanan gövde fleksiyon bozukluğunun üstesinden gelmek için
erken erektör spina aktivitesi) Bu ayarlamayı üreten kas ağrılıysa ve bu nedenle inhibe
edilmişse (örn. kol fleksiyonu sırasında erector spina ağrısı), bozulma artar.
4. Ağrılı bir kasta motor nöron inhibisyonu
Motor nöron deşarj hızı kuvvetin bir belirleyicisi olduğundan ağrı sırasında azalan
desarj hızına, kuvveti korumak için motor çıkışındaki diğer değişiklikler eşlik etmelidir. Son
çalışmalar, ağrı sırasında yeni motor nöronların toplandığını göstermektedir. Bu motor nöron
havuzunun tek tip inhibisyonu olmadığı anlamına gelir. Azalan kas aktivitesinin, ağrılı bir
kasın tek tip inhibisyonundan çok kasın kuvvet üretme şeklini değiştirmesidir.
Ağrıya motor adaptasyon için yeni teori
Teorinin 5 temel unsuru vardır.
1. Ağrıya adaptasyonu, aktivitenin kaslar içinde ve kaslar arasında yeniden dağılımını
içerir.